Pozantının Sesi “BİZİ TAKİP EDİN, SESİNİZ OLALIM”

Sendikal Mücadelede Hak ve Özgürlükler Tehlikede!

Sendikal Mücadelede Hak ve Özgürlükler Tehlikede!

Sendikal Mücadelede Hak ve Özgürlükler Tehlikede!

Her yıl Mayıs ayında sendikaların yetki süreci, çalışanların haklarını savunma amacı taşıyan bir yarış olması gerekirken, ne yazık ki bir baskı ve manipülasyon savaşına dönüşüyor. Yetkili sendika olma mücadelesinde eğitim emekçilerinin hakları, mesleki onurları ve özgür iradeleri hedef alınıyor. Eğitim camiasında yaşanan bu etik dışı uygulamalar, sendikal mücadelenin özüne zarar veriyor.

İstifa Hakkına Müdahale: Hukuki ve Ahlaki Skandal!

Sendikal yetki sürecinde bazı okul yöneticilerinin, eğitim çalışanlarının sendika istifalarını gizlediği iddiaları gündeme geldi. Bir öğretmenin istifa dilekçesinin sümen altı edilmesi, hem hukuki bir ihlal hem de insan haklarına açık bir saldırıdır. “Mayıs’tan sonra istifa et” dayatması, öğretmenleri sendikal bir istatistik unsuru olarak gören zihniyetin bir yansımasıdır.

Baskı, Tehdit ve Çıkar Vaadi!

Sendikal yetki mücadelesinde etik sınırların zorlandığını gösteren bir diğer iddia ise öğretmenlerin kararlarını etkilemek adına yapılan çirkin teklifler. Eğitimcilerin özgür iradelerini hiçe sayarak çıkar karşılığı yönlendirme çabaları, sendikal mücadeleyi kirleten unsurlar arasında yer alıyor. Demokratik haklar üzerinden yürütülmesi gereken bu süreç, adeta bir sendikal derebeyliğe dönüşmüş durumda.

Eğitim Gücü Sendikası: "Hukuki Sürecin Takipçisi Olacağız!"

Konuya ilişkin açıklama yapan Eğitim Gücü Sendikası Şube Başkanı, yaşanan baskılara ve etik dışı uygulamalara karşı hukuki mücadele başlatacaklarını duyurdu. Şube Başkanı, sendikal hak ihlallerine karşı gerekli girişimlerde bulunacaklarını belirterek, “Eski sendikal derebeyliğinizi yıkmak için hukuki boyutta ne gerekiyorsa yapacağız” ifadelerini kullandı.

Sendikalara Çağrı: Onurlu Mücadele, Adil Süreç!

Sendikaların çalışanların haklarını korumak için var olduğu gerçeğinin unutulmaması gerektiğini vurgulayan açıklamada, tüm taraflara aklıselim hareket etmeleri yönünde çağrı yapıldı. “Öğretmenler bir rakam değil, bu ülkenin vicdanıdır” vurgusu ile sendikal yöneticilere ve okul idarecilerine, etik değerlere ve demokratik sürece saygı duymaları gerektiği hatırlatıldı.

Yaşanan bu gelişmeler, sendikal mücadelenin özüne dönmesi gerektiğini bir kez daha gözler önüne seriyor. Çalışanların özgür iradelerine yapılan her müdahale, sadece sendikal etiğe değil, demokrasiye de zarar veriyor.

Önceki Haber Önce Çocuklar İyileşsin! LÖSEV’den Ramazan Dayanışması
Sonraki Haber “Liderimiz ne diyorsa zerre tereddüt etmiyoruz, izindeyiz, emrindeyiz”
Benzer Haberler